İş Sözleşmesi Feshinde Bildirim Zorunluluğu

İhbar Tazminatı
İhbar tazminatı, belirsiz süreli bir iş sözleşmesini feshetmek isteyen tarafın, kanunun öngördüğü bildirim sürelerine uymaması halinde karşı tarafa ödediği bir tazminat türüdür. Bu tazminat, 4857 sayılı İş Kanunu ile düzenlenmiş olup, işçinin veya işverenin sözleşmeyi aniden feshetmesi durumunda, karşı tarafın mağduriyetini gidermeyi amaçlar. Temel mantığı, işten ayrılacak veya işçi çıkaracak tarafa, bu kararı belirli bir süre öncesinden bildirme zorunluluğu getirmektir.
İş Kanunu’na göre, bildirim süreleri çalışanın iş yerindeki kıdemine göre değişiklik gösterir:
- 6 aydan az çalışanlar için 2 hafta,
- 6 ay ile 1,5 yıl arasında çalışanlar için 4 hafta,
- 1,5 yıl ile 3 yıl arasında çalışanlar için 6 hafta,
- 3 yıldan fazla çalışanlar için 8 haftadır.
Bu süreler, işçinin yeni bir iş bulmasına ya da işverenin yeni bir personel aramasına olanak tanır. Eğer sözleşme, bu bildirim sürelerine uyulmadan feshedilirse, feshi gerçekleştiren taraf, bu sürelere ait ücreti (ihbar tazminatı) diğer tarafa peşin olarak ödemek zorundadır. Örneğin, bir işveren 3 yıldır çalışan bir işçiyi aniden işten çıkarırsa, o işçiye 6 haftalık brüt ücret tutarında ihbar tazminatı ödemekle yükümlüdür.
İhbar tazminatına hak kazanmanın en önemli şartı, feshi gerçekleştiren tarafın bu işlemi haklı bir nedene dayandırmamasıdır. Örneğin, ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırı davranışlar (hırsızlık, işe gelmeme vb.) nedeniyle yapılan fesihlerde ihbar tazminatı ödenmez. Aynı şekilde, kıdem tazminatında olduğu gibi, ihbar tazminatında da işçinin en az 6 ay kıdemi olması gerekir.
Yasal Uyarı: Burada verilen bilgiler genel bilgilendirme amaçlıdır ve hukuki bir tavsiye niteliği taşımaz. Her somut olay farklı koşullar içerebileceğinden, hak kaybına uğramamak ve doğru hukuki adımları atmak için mutlaka bir avukata veya uzmana danışmanız gerekmektedir.





